Iq İle İlgili Mitler Efsaneler

1905'te Fransız psikolog Alfred Binet tarafından ilk IQ testi geliştirildiğinden ve 1916'da Amerikan psikolog Lewis Terman tarafından "Zeka Puanı" terimi ortaya atıldığından bu yana, IQ dünyada en çok tartışılan konulardan olmuştur. Bu konu birçok ünlü bilim insanlarını ve psikologları büyülemiştir ve üzerinde çok fazla sayıda araştırmalar ve çalışmalar yürütülmüştür. IQ puanı yüksek olan birisinin dahi olduğu konusunda bir tartışma olmasa da, hala IQ ile ilgili birçok mitler var.

2018 | beyin | Küçük
Bu makalede, IQ ile ilişkili mitleri tanıtacağız ve ayrıca onu kanıtlarıyla birlikte çürüteceğiz.
Mit: IQ zekayı ölçebilir.
Bu ilk ve en yaygın olan mittir. İnsanların  çoğunluğu IQ ile zekayı birbirine karıştırmaktadır.
Gerçek Olan
Bir kişinin yeni ortama hızla uyum sağlayabilmesi ve yeni ortamın gerektirdiği şartlara göre hareket edebilmesi durumunda onun zeka seviyesinin yüksek olduğu söylenir. O kişi bütün engelleri aşmada ve süreç içerisinde gelecekte yararlanabileceği spesifik bilgileri elde etmede başarılı ise, o kişi zeki insan olarak beyan edilir. Zeka göreceli bir kavramdır. Ölçülemez. Yani; IQ "standardize test grubu ya da bir test ile tanımlanan göreceli zekanın ölçülmesidir". IQ matematiksel bir orandır.
Mit: IQ sabittir, değişmez.
İkinci en yaygın olan mit bir kişinin IQ'sunun hiç değişmeyeceğidir. Çocukluklarında akademik olarak zayıf olan insanlar hayatlarının devamında da düşük IQ'lu olarak etiketlenir.
Gerçek Olan
IQ bir oran olduğu için bu sayı kişinin öğrenmesine bağlı olarak değişir. Michigan Üniversitesinden İsviçreli bilim insanı Susannne M.Jaeggi ve Martin Buschkuehl tarafından yapılan bir çalışma IQ'nun en az bir yönünü ortaya koymuştur-bir kişinin akıcı zekasının gelişebilir. Akıcı zeka kısa süreli belleğe bağlıdır. Araştırmacılar gönüllü 4 grup aldılar ve onlara hatırlamaları ve depolamaları beklenen görsel ve işitsel ipuçları verildi. Birkaç gün aradan sonra
yarım saatlik  eğitim oturumları düzenlendi. Araştırmacılar her oturumdan sonra katılımcıların akıcı zekasının yükseldiğini buldular.
Mit: IQ tamamen genlere bağlıdır ve genetiktir.
Bu da yaygın mitlerdendir. İnsanların IQ'nun sadece iyi genlerin bir ürünü olduğu konusunda kavram yanılgıları vardır. Düşük IQ'ya sahip ebeveynden doğan bir çocuğun da düşük IQ'su olacaktır. Bunu  ötesinde, IQ'nun hiç değişmeyeceğine inanmaktadırlar.
Gerçek Olan
IQ'nun hem genetik hem de çevrenin bir kombinasyonu olduğunu biliyoruz. Uzmanlar genlerin %40-80 arası IQ'muzu etkilediğine kalanın ise dış çevre tarafından oluşturulduğuna inanmaktadırlar. Şimdi, şöyle düşünelim bir kişi bütün dış uyaranlardan izole edildiğinde sizce ne olur? Çevreden kaynaklı oran zekanın yüzde kaçı olur? Sıfır! Değil mi? Bu sebeple, bir kişi ne kadar çok uyaran alırsa, o kişinin zekası da çevre şartlarına göre o derece değişir. Bu da IQ'nun tamamen genlere bağlığı olmadığını ve çevreye göre değiştiğini kanıtlar. Ayrıca, araştırmalar bir nesilden sonraki nesle IQ'da artış olduğunu göstermektedir (Flynn Etkisi). Ortalama 30 yılda 21 puanlık artış söz konusudur.
Mit: IQ zekanın tek türü ile sınırlıdır.
Zekanın birçok türü olduğu için, bazı insanlar bazı şeylerde iyi, bazıları o şeyde kötüdür ve çoğu insan zekanın belli bir tür ile sınırlı olduğunu beyan etmektedirler.
Gerçek Olan
IQ zekanın bütün türlerini içerir. Genel zihinsel yetenek ile ilgilenir. Araştırmalar zekanın farklı türlerinin yüksek ilişkili olduğunu ve IQ'nun bu göreceli zekayı ölçtüğünü göstermektedir. Özet olarak, zeki insanlar çoğu görevde iyi yaparken zeka geriliği olan bir kişi o görevlerin çoğunu başaramaz.
Mit: IQ ırkçı bir kavramdır ve azınlıkların IQ'su düşüktür.
Bu çoğunlukla düşük IQ'ya sahip olan azınlıklar arasında olan bir mittir. Bu insanlar  ağız birliği etmişçesine IQ'nun azınlıkları ayırmada kullanılan ırkçı bir kavram olduğunu beyan etmektedirler.
Gerçekten Olan
Zekanın tamamen genetik olmadığını ve çevresel şartlara oldukça bağlı olduğunu biliyoruz. Azınlıkların sahip olduğu düşük IQ muhtemelen eğitimde ayrıştırmanın ve yetiştikleri çevrenin bir sonucudur. Avrupa-Asya, Beyaz-Siyah, Hristiyan-Yahudi olmayla bir ilgisi yoktur. Beyaz bir insanın düşük IQ'lu, siyahi bir insanın yüksek IQ'lu ya da tam terzi her zaman mümkündür.
Mit: IQ önemli değildir; artık bir önemi kalmadı
Bu en son ve IQ ile ilgili en ölümcül mittir. Çoğu insan IQ'nun hayatta başarı için gerekmediği düşüncesine sahiptir. Başarı kişiliğe, motivasyona ve sıkı çalışmaya bağlıdır.
Gerçekte Olan
Kişilik, motivasyon ve sıkı çalışma bütün gayretlerimizde gereklidir ancak bunlar temel gereksinimlerdir. Başarı için temel ve en önemli gereksinim en azından ortalama bir zekaya sahip olmaktır. IQ kişinin yeteneklerinin en iyi göstergesidir. Üstelik,  kişilik ölçümleri sahte olabilse de motivasyonu ölçmek zordur. Genel olarak iş yerinde çalışan ya da okulda öğrenci seçimi için IQ kullanılır. Böylelikle, IQ önemlidir ve kişi onu geliştirmek için çalışmalıdır.
Umarız, size sunduğumuz kanıtlar ve gerekçeler IQ ile ilgili bütün mitleri parçalamanıza ve kavram yanılgılarını düzeltmenize faydalı olur. Bununla birlikte, mitler ile gerçeklikler arasındaki farkı görebilmelerine rağmen büyük oranda insanlar hala kendi çıkarları için bu mitleri devam ettirmeye heveslidirler.
Özet olarak, IQ ve anlamı ile ilgili birçok tartışmanın olduğunu ve tartışmaların devam edeceğe benzediğini söyleyebilirim. Fakat kimse Einstein ve Newton gibi dahi olmak istiyorlarsa, yüksek IQ' ya sahip olmaları gerektiğini inkar edemez. Bunun nedeni Einstein ve Newton'un genel kitleye göre çok daha üstün ve sıradışı olan IQ'larından dolayı dahi olarak görülmeleridir.



  FACEBOOK YORUMLARI


Iq Testleri İle İlgili 10 Gerçek

Iq Testleri İle İlgili 10 Gerçek

21 Mart 2018 - Perşembe

Iq Testi

Iq Testi

13 Mart 2018 - Çarşamba

Iq Geliştirilebilir Mi?

Iq Geliştirilebilir Mi?

26 Şubat 2018 - Salı